İçinizden uğurladığınız insanın sizin limanınızı da yakıp gitmesi ne kadar acı değil mi?
Hemde her kıvılcıma,dökülen korlara içimiz razıyken..
Tutun kolundan yüreğinizin ve yakındaki bir yere oturun çünkü dönmeyecek uğurlanan...
Zaten dönsede artık ne kalan kalan nede uğurlanan uğurlanan olur ya...
 
 

        ÇAM KIYMIĞIM

Bir parça çam kıymığı battı sen giderken yüreğime..
Bilmezsin ki karartır çam ağacı çıkarmazsan yaradan,
Kanarda yaram üzülürsün diye çıkaramadım.
Kararıp gitti yüreğim..
Sen hiç bilmeden.

İçimizden uğurlananlara...


Çam kıymığı aslında o kadar acı veren birşey değilmiş ama ilk battığı anda gözlerinizden yaş gelecek kadar büyük bir ağrı beyninize hücum eder sonra birden bağırır hiç olmadığı kadar acı çekersiniz. Çam kıymığının anlatmaya yazmaya değer tarafı ise onu yerinden çıkardıktan sonra çıkarılan yeri kapkara halde bırakması ve çıkan yerin günlerce haftalarca ağrımasıdır. Yüreğimize batan seylerde öyle değilmidir çıkardıktan sonra istemeye istemeye çıkarsakta günlerce haftalarca acır yeri. Bu öyle kolay geçecek birşey de değildir çünkü her an bir yerde tekrar onu görüp yüreğinize kendi ellerinizle çam kıymığını batırmak diye birşey var şimdiden iyi acılar size iyi kararmalar..








Bu ve bunun gibi birçok şiirden ve yazıdan haberdar olmak için lütfen aşağıdaki hesaplardan beni takip etmeyi unutmayın

Instagram : @oguzhanahmett
Twitter : @Oguzhnahmet

Ve paylaşmak istediğiniz yada danışmak istediğiniz konularda mail adresimden bana ulaşabilirsiniz..

M: oguzhanahmetdemirel@gmail.com



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar